19 Şubat 2015 Perşembe

KOLAY TİREMUSU

                                                                                             


Bu tiremusuyu kardeşim için hazırlamıştım. 
Şubat tatilinde eşiyle misafirimiz oldular.
İkiside şubat doğumlu, tiremusuyu doğum günü pastası olarak yaptım.
Onlarla güzel Barcelona turu yaptık.
 Güzel yerler gezdik, çok yorulduk.
Bir hafta göz açıp kapayıncaya kadar geçti.
Artık bir daha ki görüşmemiz yaza inşallah...
Tiremusu tarifime gelince yine tarif Kevserin Mutfağına ait.
Hem pratik, hem de nefis oldu.
Onun tarifi için burayı tıklayın...


Malzemeler
1 adet hazır pasta tabanı
Krema için:
4 su bardağı süt 
2 yumurta
7-8 yemek kaşığı şeker
6 yemek kaşığı dolu dolu un
1 paket vanilya
Yarım paket labne peyniri (100 ml)(suyu süzülmüş)
Resimde görülen peynirin hepsini kullandım.

Keki ıslatmak için:
1 su bardağı süt (keki ıslatmak için)
2 tatlı kaşığı nescafe
Dr.Oetkerin rom esansının yarısını kullandım
kakao (üstünü süslemek için)



Yapılışı
Sütümüzü bir tencereye dökelim.
Unu, şekeri ve yumurtanın tamamını sütle iyice çırpalım.
Tenceremizi kısık ateşe koyalım ve devamlı karıştırarak pişirelim.
Krema koyulaşana kadar karıştıralım.
Resimde görülen kıvamda olmalı.


Tencereyi ateşten alalım ve biraz soğuması için bekleyelim.
Bu arada pasta tabanımızın alt kısmını servis edeceğimiz tabağa yerleştirelim.
Bir bardak ılık süt ile nescafeyi ve romu karıştıralım.
Kahve eriyene kadar karıştıralım.
Kekimizin ilk parçasını bu süt karışımıyla, kaşık ile iyice ıslatalım.
Ilıklaşan kremamıza vanilyamızı ve labne peynirimizi koyup iyice çırpalım.
Ben elle çıptım.
Sonra ıslattığımız kekimizin üzerine kremamızın bir kısmını yayalım.
Kekimizin ikinci katını kremanın üzerine koyalım ve kahveli süt ile ıslatalım.
Tekrar krema ile üzerini kaplayalım.
Üçüncü kat keki de kremanın üzerine koyalım ve 
yine aynı şekilde ıslatalım ve krema ile kaplayalım.
Pastamızın üzerini ve yanlarını iyice krema ile kaplayalım.
Benim kekim üç kattı... :))
Bir süzgeç yardımıyla kakaoyu pastamızın üzerine serpiştirelim.
Sonra doğru buzdolabına dinlenmeye :)))
Bir gece buzdolabında kalırsa daha lezzetli oluyor.



Buzdolabına girmeden önceki hali.....



Pastamı yaptığım günün akşamı kardeşimin doğum günüydü.
Akşam dışarıda yemek yedikten sonra eve gelince pastamızı kestik. 
Gece ışıkların altında böyle biraz kırmızı görünüyor ama lezzeti çok güzeldi.
Çok beğenildi.
Ertesi akşama kalan pastayı yiyince daha bi güzel olduğunu gördük:))
Onun için bir gece dinlenince tadı daha güzel ortaya çıkıyor.
Test edilip onaylandı...
Yapacaklara afiyet olsun:)))






16 Şubat 2015 Pazartesi

BUGÜN SİYAH


#özgecanaslan #siyah #kadın #tepki #sevgi olsun kalplerimizde #kadın #erkek ayırmadan #cinsiyet olmadan özgür olsun insanlar .... #eğitim ile değişeceğiz ben buna inanıyorum. 



14 Şubat 2015 Cumartesi

KALP KURABİYE


Özel günler kutlanmalı bence.... Birlikte olmak, keyifli vakit geçirmek insana iyi gelen duygular.
İnsan sevdikleriyle olduğunda yüreğindeki sevgi de büyüyor.
Mutlu olmak herkes için başka şeyler ifade ediyordur.
Benim için mutfağımdan gelen güzel kokular, soframda sevdiklerim, güzel sohbetler, arkadaşlar,
dostlar, çocuk sesleri, kalabalık keyifli aile toplantıları, güzel bir çiçek, güzel bir manzara,
minik bir kedi, içten bir gülümseme, içine alırcasına sarılmak..... bu liste uzayıp gider işte öyle....

Sevdiklerimiz ve sevenlerimiz yanımızdaysa bizden mutlusu olmasın....
Yanımda ilk sevincim yok ama olsun onun mutlu olduğunu bilmek bile,
biraz olsun yüreğimi serinletiyor.
Yanımızda olmayan büyüklerimiz de var tabii ama onlar yüreğimizde her daim, hatıralarımızda....

Bu yazıyı yazarken gözyaşlarım akmış olabilir, özlem ve sevgi hep benimle olacaklar...

Hep sevgiyle olalım.... bu duygu her şeyin üstesinden geliyor.....




Şimdi gelelim kalp kurabiyemize:))
Bu kurabiye benim en favori kurabiyem diyebilirim.
Her yapışımda işte bu dediğim nadir kurabiyelerdendir.
Tarifini çok eskilerden bir yemek dergisinden almıştım. Sık sık yaparım.
Uzun süre tazeliğini korur ve ağızda çok güzel bir lezzet bırakır benden söylemesi:))

Malzemeler
4 su bardağı un (elenmiş)
150 gr margarin yada tereyağ
1 çay bardağı sıvıyağ
1,5 çay bardağı yoğurt (koyu kıvamlı)
1 yemek kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1 yumurta sarısı (akını ayıralım, üzeri için kullanacağız)
1 çay kaşığı kabartma tozu
susam ve çörek otu





Yapılışı
Malzemelerimiz oda sıcaklığında olursa çok daha iyi olur.
Bütün malzemeleri bir kapta birleştirelim ve iyice yoğuralım.
Hamurumuz yumuşak ve elastik bir hamur olacak.
Hamurdan bir parça koparıp merdane ile biraz açıp kalıp ile şekillendirebiliriz.
Ya da yine bir parça hamuru uzun ince şeritler yapıp minik minik kesebiliriz.
Yumurta akına ve susama/çörek otuna batırıp, yağlı kağıt serdiğimiz fırın tepsisine dizelim.
Yumurta akını fırça yardımı ile sürüp, susam ve çörek otunu elimizle de paylaştırabilirsiniz.
180 derece alt/üst pişirme konumunda 15-20 dakika hafif pembeleşinceye kadar pişirelim.
Fırında çok fazla tutmayalım.

Sonra yanına güzel bir demli bir çay ve sevdiklerimiz.....
Afiyet olsun:)))




12 Şubat 2015 Perşembe

ÇİKOLATALI MUFFİN






Çikolatalı tarifleri bu sıra daha çok yapmak istiyorum. Ne yapayım çikolatayı seviyorum.
Sevmeyenlerde var biliyorum ama onları anlayamıyorum:)))
Hiç sevilmez mi değil mi ama :)))

Bu tarifi sevgili Kevserin mutfağında görmüştüm ve iyi ki denemişim çok güzel muffinlerim oldu.
Tarifi aynen uyguladım sadece kuru meyveleri ve beyaz çikolatayı farklı kullanmış oldum.
Sizlerde bakmak isterseniz orjinal tarif için burayı tıklayın.

Malzemeler
2 yumurta
1 su bardağı toz şeker
1 su bardağı süt
yarım su bardağı sıvıyağ
2 su bardağı un
2 yemek kaşığı kakao (dolu dolu)
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
80-100 gr bitter çikolata
Kuru erik ve biraz ceviz (yada istediğiniz meyve kurusu)
daha önceden kalan biraz beyaz çikolata kullandım

Yapılışı
Önce yumurta ve şekeri şeker eriyene kadar çırpalım.
Süt ve sıvıyağı ekleyip çırpmaya devam edelim.
Bitter çikolatayı benmari usulü eritelim.
(Bir tencereye su koyalım, bir cam kaseye çikolataları parçalayıp koyalım ve tencerenin üzerine
cam kaseyi oturtalım. Suyun buharı ile çikolatalar eriyecektir.)
Unumuzu ayrı bir kabın içine eleyelim. Kabartma tozu,vanilyayı ve kakaoyu ekleyelim.
Erimiş ılınmış çikolatayı sıvı karışımımıza yavaş yavaş ilave edip, çırpmaya devam edelim.
Un karışımını ve küçük doğradığımız kuru meyvelerimizi, beyaz çikalataları da ekleyip çırpalım.
Ya da tahta kaşıkla güzelce karıştıralım.
Bütün malzemeler iyice karışınca hamurumuz hazır olmuştur.
Muffin kalıplarına hamurumuzu paylaştıralım. Çok doldurmayalım ki pişerken taşmasın.
Ben kağıt muffin kağıtları kullandım.
Kağıt muffin kalıplarını teflon muffin tepsisine yerleştirip, içlerini bir parmak eksik şekilde
muffin hamuru ile doldurdum.

180 derece önceden ısıtılmış fırında alt/üst konumunda 30-35 dakika pişirelim.
Kürdan kontrolunü unutmayalım.





12 adet muffinim oldu. Kalan hamuru küçük bir kek kalıbı ile pişirdim.
Ilıkken çok nefis oluyor, afiyet olsun....



29 Ocak 2015 Perşembe

FIRINDA TOP KÖFTE




Merhabalar,
Yılbaşı için İstanbul'a gittiğimde Arıköy evimde yapmıştım. Yayınlamak bu güne kaldı.
Daha öncede MakarnaLütfen ürünleriyle yaptığım yemekleri paylaşmıştım. Makarnalarını
ve diğer ürünlerini severek tüketiyoruz. Bu yemeğimde de köfte harcını kullandım.
Diğer köfte harçlarına göre daha sağlıklı ve nasıl yaptığını bildiğim içinde içim rahat kullanıyorum.


Malzemeler
500 gr kıyma
makarna lütfen köfte harcı (bir paketin yarısı)
paketin üzerinde yazdığı şekilde yaptım.
1 yumurta ve biraz su
isteğe göre baharat

4-5 adet patates
2-3 adet yeşil biber
2-3 yemek kaşığı domates salçası
2-3 yemek kaşığı makarna lütfen salçası
2-3 yemek kaşığı makarna lütfen ketçabı
2 diş sarımsak
bir tutam maydanoz
biraz su
tuz- karabiber
zeytinyağ



Yapılışı
Kıymamızı köfte harcı,yumurta ve biraz su ile iyice yoğuralım. İstediğiniz baharatları da ekleyebilirsiniz. Küçük yuvarlak köfteler hazırlayalım.
Köfteleri daha önce hazırlayıp, buzdolabında dinlendirirsek daha iyi oluyor.

Patatesleri dilim patates şeklinde doğrayalım.
Zeytinyağ ile fırın tepsimizi yağlayalım.
Patatesler ile top köftelerimizi fırın tepsimize yerleştirelim.
175 derecede 15-20 dakika üzerleri kızarana kadar pişirelim.

Diğer tarafta salça ve domates soslarımıza sarımsaklarımızı rendeleyelim.
Biraz zeytinyağ ve su ile karıştıralım.
Tuzunu karabiberini ekleyelim. Çok tuz koymayalım, köfte harcında tuz var çünkü.
Patates ve köftelerimizin üzerine biberlerimizi yerleştirelim.
Sosumuzu kaşık yardımıyla her tarafına pay edelim. Sosunu sulu seviyorsanız biraz su ilavesi yapabilirsiniz. Tekrar fırına verelim. 15-20 dakika daha pişirelim.
Fırından çıkınca üzerine maydanozla servis yapalım.


Afiyet olsun...








25 Ocak 2015 Pazar

SUSAMLI BÜLBEN




Tuzlu kurabiye sevenleri çok güzel bir tarifle tanıştırmak istiyorum.
Ben çok sevdiğim, severek takip ettiğim sevgili Vişnap'tan öğrendim.
Orjinal tarifi aslında anasonlu, ben üzerine susam serptim sadece...
İçinde limon kabuğu lezzetini ikiye katlıyor benden söylemesi...

Malzemeler
2 adet yumurta sarısı
1 adet limon kabuğu rendesi
2 çay kaşığı tuz (dolu olmasın) (tuz ayarı size kalmış)
150 gr tereyağ (yumuşak)
2 yemek kaşığı dolu dolu yoğurt
1 çay kaşığı karbonat
1'er çay kaşığı kekik,kırmızı pul biber,nane
2-3 su bardağı elenmiş un

üzeri için 1 yumurta sarısı su ile biraz açalım
susam yada çörek otu yada anason

Yapılışı
Yumuşak tereyağ, yumurta sarısı, yoğurt, baharatlar, tuz güzelce çırpalım.
Unu yavaş yavaş ekleyelim. Hamurumuzu yoğuralım.
Elimize yapışmayan kıvama gelince küçük parçalar koparıp elimizde
uzun şeritler yapıp, dolayalım. Helezon bir şekil verelim.
Bütün hamuru şekillendirip tepsiye dizelim.
160 derecelik ısıtılmış fırında 20-25 dakika pişirelim.
Afiyet olsun.

23 Ocak 2015 Cuma

ÇEKİRDEKLİ SALATA




Arşivde kalmış bir salatam, fotoyu yüklemişim ama tarifi yazmayı ertelemişim nedense...:)
Fotoğrafta da görüldüğü gibi...


Malzemeler
bol yeşillik- göbek salata- roka
küçük domates
taze sarımsak
taze soğan
kabak çekirdeği
ay çekirdeği

zeytinyağ
narekşisi
tuz

Yapılışı Bütün malzemeleri güzelce sosu ile karıştıralım ve fresh fresh tüketelim.
afiyet olsun...:)

Tam bir diyet öğün salatası...

KARIŞIK KEREVİZ YEMEĞİ




Kerevizi severim. Ben yurtdışında henüz kök kereviz bulamadım.
Kereviz sapını alıp salatalarda kullanıyorum. İstanbul'a gittiğimde ilk iş yemeğini yapmak oldu.
Daha önce bloğumda yerelmalı kereviz tarifim var ama yine paylaşmak istedim.

Mis gibi kokusu evimin mutfağına yayılınca iyiki yaptım dedim.:)

Malzemeler
3 adet kereviz
1 adet orta boy patates
1 büyük boy havuç
250 gr yer elması
1 adet soğan
2 diş sarımsak
1-2 portakalın suyu
yarım limon suyu
yarım çay bardağı zeytinyağ
tuz
4 adet kesme şeker
bir tutam dereotu, maydanoz

Yapılışı
Bütün sebzelerin kabuklarını soyalım, temizleyelim.
Limonlu suya kereviz ve yer elmalarını koyalım.
Soğanı ve sarımsağı yemeklik doğrayalım.
Zeytinyağ ile biraz kavuralım.
Sebzelerimizi doğrayalım. Önce havuçları biraz soğanla soteleyelim.
Sonra bütün malzemeyi ilave edelim.
Dereotu ve maydanozumuzu da kıyalım ve ekleyelim.
Birazını daha sonra kullanmak üzere ayıralım. Tuzunu şekerini ekleyelim.
Portakal suyu ve limon suyunu ilave edelim, tencerenin kapağını kapatalım.
Kısık ateşte sebzeler yumuşayana kadar pişirelim.

Yemeğimiz pişince soğuyana kadar tenceremizde dinlendirelim.
Üzerine dereotu ve maydanoz serpiştirip servis edelim... afiyet olsun:)









18 Ocak 2015 Pazar

ÇİKOLATA BOMBASI





Geçen gün güzel bir kurabiye ile tanıştım. 
Tarifi daha önce kızkardeşim yapmıştı ve beğendiğini söylemişti. 
Ben de yaparım dedim ama uzun zaman oldu. Fırsat bulup yapamadım.
Bu güzel kurabiye ile tanışmamızı sağlayan,
sevgili mutfaktafeyzavar bloğunun sahibesi.

Ben's Cookies İngiltere Londra'da ve başka ülkelerde de 
mağazaları olan bir kurabiye markası.
Kısmet olup Londra'ya gidersem bu kurabiyenin orjinal tadına bakmak isterim.

Ben orjinal tarife sadık kalarak yaptım. 
Tartıda tarttım ve sonra tartısı olmayanlar için bardak ölçüsüne çevirdim.

Malzemeler
300 gr tozşeker (1+ yarım bardağın yarısı kadar)
200 gr tereyağ (oda ısısında, küp küp doğranmış)
75 gr kakao (1 su bardağından 2 parmak eksik)
275 gr un (1,5 su bardağı yaklaşık)
1 yumurta 
1 dolu çay kaşığı kabartma tozu
1-2 yemek kaşığı süt
Bitter çikolata + beyaz çikolata miktar size kalmış

Yapılışı
Fırını 200 derece turbo konumunda açın, ısınmaya başlasın.
Tereyağ ve şekerimizi mikser ile çırpalım.
Yumurtamızı ekleyip çırpmaya devam edelim.
Kakaoyu ekleyim tahta kaşık yardımıyla karıştıralım.
Unu ve kabartma tozunu eleyip, tahta kaşık ile 
malzemeleri birbirine yedirelim.
Karıştırması zor sert bir hamur oluyor.
Yumuşatmak için süt ilavesi yapalım.
Tahta kaşık ile tüm malzemeleri karıştıralım.
Bitter çikolataları bıçak yardımıyla parçalayalım.
Hamura karıştıralım.
Hamurdan iri parçalar koparıp elimizle yuvarlayalım.
Ortasına küçük beyaz çikolata parçasından yerleştirip
kapatalım, yuvarlayalım.
Yağlı kağıt serdiğimiz fırın tepsisine aralıklı olarak dizelim.
Fırının üstten bir alt rafında 10 dakika pişirelim.
Fazla tutmayalım.
 Fırından çıktıktan sonra tepside soğumaya bırakalım.

Daha sonra kahve yada süt ile afiyetle, keyfini çıkartarak
midemize indirebiliriz.

Biz öyle yaptık:)))
Afiyet olsun...




15 Ocak 2015 Perşembe

BALLI TARÇINLI TAVUK KANADI


Ben tavuk çeşitlerini mutfağımda çok yapıyorum. Çocuklar da bizde çok seviyoruz.
Değişik baharatlarla, soslarla karıştırıp yapıyorum. Geçen yaz eşim İstanbul'da hediye
Tefal Actıfry almıştı. Arıköy'de bırakamadım, buralara taşıdım. Ama çok büyük kolaylık.
Ben çok beğenerek kullanıyorum. Dün akşam tavuk kanadı yaptım.
Yanına da Karabuğday pilavı ....
Biz severek tükettik umarım sizlerde seversiniz.:)))

Malzemeler
1 kg tavuk kanadı
1 yemek kaşığı yoğurt
1 yemek kaşığı salça
1 yemek kaşığı bal
yarım çay kaşığı tarçın
yarım çay kaşığı sarımsak tozu
tuz - karabiber
1 yemek kaşığı zeytinyağ

Yapılışı
Tavuk kanatlarını yıkayalım ve süzülmeleri için bir süzgeçe alalım.
Sos için bir kasede bütün malzemeleri karıştıralım.
Tefal actfry'i 2 dk ısınması için çalıştıralım. Sonra tavuk kanatlarımızı dizelim.
15  dk çalıştıralım. Sosumuzu üzerine gezdirelim. Tekrar 15 dk çalıştıralım.
Yemeğimiz hazır. Afiyet olsun.

Tavuk kanatlarını sosumuz ile karıştırıp, sosu çekmesi için biraz bekletip,
fırında 180 derecede 30 dakikada da pişirebiliriz.



KARABUĞDAY PİLAVI (TAZE FASULYELİ)







Merhabalar...
Yeni yılın ilk tarifiyle sizlerleyim. Burayı çok ihmal ediyorum biliyorum. Diğer sosyal medyayı
elimde telefonla takip ediyorum da bloguma gelip tarifleri yazmak zor geliyor, ne yalan söyleyeyim..:)

Ama blog benim için çok başka.... Burada yazı yazmak biraz olsun tariflerimle beraber duygularımı
anlatmak beni rahatlatıyor. Yazı yazmayı istiyorum, daha çok yazmak istiyorum ama bakalım onunda bir zamanı var ....

Şu sıra yine kendimle tartışıyorum, konuşuyorum....İç ses neler söyleyecek bekliyorum:)

Neyse sizin de kafanızı kendimle şişirmeyeyim ve tarifime geçeyim....
Karabuğday pilavını ilk defa yaptım. Görüntüsü bulgur pilavına benzesede tadı farklı...
Bana çok yavan bir tat geldi ama farklı malzemelerle lezzetlendirilebilinir.
Gerçi akşam hepsi bitti:))) Sonuçta sağlıklı ve yararlı bir tahıl, arada farklı lezzetler denemek isteyenler için bir alternatif olabilir......

Malzemeler
1 su bardağı karabuğday
2 adet orta boy domates
1 adet iri boy kuru soğan
2-3 kaşık domates salçası
2,5 su bardağı kaynar su
4 adet taze fasulye
zeytinyağ
tuz-karabiber

Yapılışı
Karabuğdayı bir kapta sıcak suda bekletelim.
Soğanlarımızı yemeklik doğrayalım, bir tencerede zeytinyağ ile kavuralım.
Domates ve salçamızı ekleyip kavurmaya devam edelim.
Küçük küçük doğradığımız taze fasulyeleri ekleyelim ve biraz yumuşamaları için tencerenin kapağını kapatalım.
Karabuğdayı bir kaç su yıkayalım.
Tenceremize ilave edelim, kavuralım.
Tuzunu ve karabiberini ekleyelim eh bir de kaynar suyumuzu ekleyelim.
Önce yüksek ateşte sonra kısık ateşte, arada karıştırarak pilavımız suyunu çekene kadar pişirelim.
Tenceremizin üzerine kağıt havlu ile kapatalım ve bir bezle saralım.
Demlenmeye bırakalım.

5-10 dakika sonra servis edelim. Afiyet olsun....
Ben yanına tavuk kanadı ile servis ettim.





9 Aralık 2014 Salı

Silverline ve Yağız İzgül ile “Hikayesi Tadında Yemekler”

Bugüne kadar teknolojik, fonksiyonel, şık ve çevreci ürünler ile mutfaklarımıza ulaşan Silverline, şimdi de “Hikayesi Tadında Yemekler" ile yine bizlerle.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

26 Kasım 2014 Çarşamba

LİMONLU KREMALI BRÜKSEL LAHANASI



Şu sıra lahana yemekleri yapmaya ağırlık verdim sanırım.
Bir önceki paylaşımım da lahana ama olsun :)))

Vişnapın geçenlerde paylaştığı, çerez gibi brüksel lahanaları bana çok cazip gelmişti.
Markete gittiğimde brüksel lahanalarını görünce hemen aldım ve bu hafta yaptım.
Bence çerez gibi ekşili ekşili yemesi keyifli bir yemek oldu.
Sofralarımızda meze olarak, et yemeklerinin yanında ya da atıştırmalık olarak kullanabileceğimiz
çok yönlü bir yemek isterseniz, deneyin derim...:)))


Malzemeler
500 gr brüksel lahanası
2-3 yemek kaşığı tereyağ
2 yemek kaşığı zeytinyağ
2-3 diş sarımsak
3-4 yemek kaşığı krema
yarım çay bardağı süt
yarım çay bardağı su
yarım limon suyu
tuz - karabiber
bir tutam maydonoz

Yapılışı
Brüksel lahanalarımızın diplerini kesip sarı yapraklarını ayıralım.
Bol suda iyice yıkayalım. Süzgeçe alıp süzdürelim.
Lahanalarımızı ortadan ikiye keselim. Sarımsaklarımızı küçük küçük doğrayalım.
Geniş kapaklı bir tavada tereyağ ve zeytinyağımızı eritelim.
Süzüp, kuruladığımız lahanalarımızı tavamıza alalım. Sarımsakları ekleyelim ve birlikte soteleyelim.
Çok harlı ateş olmasın lahanalarımız yanabiliyor.
Biraz diri kalmalı. Kremamızı bir tarafta çatalla biraz çırpalım.
Süt ve suyu karıştırıp biraz ılıklaştıralım. (ben mikrodalgada biraz ısıttım)
Ocağın altını kısalım ve krema, su ve süt karışımını ekleyelim. Tuzunu ve karabiberini ilave edelim.
Şöyle bir karıştıralım ve kapağını kapatalım. Kısık ateşte lahananın sosu biraz çekmesini sağlayalım.
Çok fazla kaynatmıyoruz. Limon suyunu ekleyelim.
Süzgeç kaşıkla ile tavadan alıp servis tabağına yerleştirelim. Krema sosundan biraz üzerine gezdirelim.

Üzerine maydonoz ile süsleyip servis edelim.
Afiyet olsun...




22 Kasım 2014 Cumartesi

SADE KAPUSKA


Lahana yemeği yani kapuska herkesin sevdiği bir yemek değil maalesef.....
Bizim evde sevilen bir yemek bir tek büyük oğlum dışında... Gerçi o sebze yemeği sevmiyor.
Kapuskayı her şekliyle severim ve yaparım. Daha önce ekşili bulgurlu şekliyle paylaşmıştım.
Şimdi sade şekliyle sizlere anlatayım, çok kolay ve pratik....

Malzemeler
Yarım orta boy lahana
4-5 adet sarımsak
1 adet irice kuru soğan
1'er yemek kaşığı dolu dolu
domates ve biber salçası (acı olursa daha iyi olur)
tuz- pul biber
zeytinyağ
sıcak su

Yapılışı
Lahanaları ince ince doğrayalım ve güzelce 1-2 su yıkayalım ve süzülmeye bırakalım.
Kuru soğan ve sarımsakları doğrayalım. Geniş bir tencerede zeytinyağ ile soğan,sarımsakları
hafifçe kavuralım. Salçaları ekleyip karıştıralım.
Lahanalarımızı da tenceremize alalım ve kavuralım.
Sıcak suyunu ve tuzunu ekleyip tencerenin kapağını kapatalım.
Çok fazla su koymayalım. Gerçi zevkinize göre suyu ayarlayabilirsiniz.
Kısık ateşte lahanalarımız yumuşayıp, pişene kadar pişirelim.
İsteğe göre acı pul biberimizi de ekleyip, servise hazırlayalım.
Afiyet olsun.....


14 Kasım 2014 Cuma

BUĞDAY RİSOTTO




Mutfakta artan malzemelerden yeni yemekler yapmayı seviyorum. Daha önceki paylaşımlarımda da
filizce tariflerim olmuştur. Şimdi tarifini yazacağım yemeğim de filizce bir yemek oldu.
Aşuremden kalan buğdayları önce çorba olarak değerlendirmek istedim ama mutfağa girince fikir
değişti:))) bakın neler yaptım...

Malzemeler
Dolu dolu bir tabak aşurelik buğday  (haşlanmış)
yarım su bardağı kadar karabuğday (haşlanmış)
1 adet orta boy kuru soğan
1 adet orta boy havuç
1 dolu yemek kaşığı domates salçası
1 su bardağı kadar sıcak su
zeytinyağ
tuz- karabiber - kuru nane

Yapılışı
Kalan buğdaylarımı tencereme aldım.
Domates salçası ile buğdayları biraz kavurdum.
Soğanı rondadan geçirdim.
Havucu rendenin ince tarafı ile rendeledim.
Malzemelerin hepsini tencereye ilave ettim.
Zeytinyağ, tuz,karabiber,kuru nane ile tatlandırdım.
Biraz kaynattım. Suyunu çok çektirmedim.
Hafif sulu bir kıvamda risotto oldu... tabi filizce bir risotto...:)))

Afiyet olsun....

13 Kasım 2014 Perşembe

KARABUĞDAYLI AŞUREM





Merhabalar,
Yurtdışında yaşamaya başladığımı bir çok arkadaşım biliyor.
İstanbul'da Arıköy'deki komşularımın aşure yapıp, 
birlikte yedikleri fotolarını facebookta, 
ig'te birçok bloggerın ve arkadaşlarımın güzel güzel aşurelerini görünce
bana yapmak farz oldu:)))
Hafta başı, yani pazartesi aşuremi yaptım.
Tarifini ancak bugün sizlerle paylaşmak için bilgisayarın başına oturabildim.

Çok sevdiğim bir tatlıdır aşure, iki sene önce ilk defa yapmıştım.
İlk tarifime buradan ulaşabilirsiniz.




Bu sefer aşuremi yine evde ne varsa o malzemelerle yaptım.
Ek olarak karabuğday da kullandım. 
Karabuğdayın çok faydalı bir tahıl olduğunu ve bir çok şekilde kullanıldığını
Sağlıklı Mutfak Sevgili Hilal'in sayfasından öğrenmiştim.
Yine karabuğdayı, aşurelik buğdayı İstanbul'dan gelirken
bavuluma atmıştım ve şimdi çok işime yaradı.:))



Malzemeler
2 su bardağı aşurelik buğday
1 su bardağı karabuğday
1 su bardağı nohut
1 su bardağı kurufasulye
1 kg toz şeker
1 su bardağı süt
Kaynar su (miktar veremiyorum)

1 su bardağı kuru kayısı
1 su bardağı kuru üzüm
1 adet kabuk tarçın
4-5 adet karanfil
6-7 adet kuru erik
2 adet elma
2 adet portakal kabuğu rendesi
2 adet nar
1 paket dolmalık fıstık
2-3 yemek kaşığı kavrulmuş susam
1 avuç yabanmersini
ceviz


Yapılışı
Aşure yapmak bütün malzemeler hazır olunca çok kolay.
Asıl zamanı malzemeleri hazırlamak alıyor.
Ben pazar akşamı malzemelerimi hazırlamaya başladım.
Buğdaylarımı iyice yıkadım ve tencereye aldım.
Üzerini geçecek kadar sıcak su ilavesi yapıp haşlamaya bıraktım.
Aşurelik buğday ve karabuğdayı ayrı ayrı tencerelerde haşladım.
Nohut ve kurufasulyede de aynı işlemi yaptım.

Karabuğday çok çabuk pişiyor, kullanacaksanız çok fazla haşlamayın.
Aşurelik buğday su çok seviyor, istedikçe sıcak suyu verin.
Buğday şişince haşlanmış demektir. Kalan suyu ile ertesi güne kadar beklettim.
Nohut ve kuru fasulyemizi haşlanınca suyunu süzdüm.
Sonra bir kaseye alıp salona geçtim ve bir güzel kabuklarını ayıkladım.
Dikkatinizi çekerim her ikisinin de:)))


Ertesi gün buğdayımızın daha da şiştiğini görüyoruz.
Ben bir yemek tabağı kadar buğdayı tencereden aldım çünkü 
1 bardak haşlanmış karabuğday ilavesi yaptım.
1 bardak karabuğdayı haşlayınca şiştiği için çoğaldı.
Hepsini kullanmadım. 1 su bardağı haşlanmış karabuğday kullandım.
Kuru kayısıyı küp küp doğradım ve bir kasede su içinde biraz beklettim.
Kuru üzümleri de tabii...
Buğdaylarımızı kaynatmaya tekrar devam ediyoruz. Suyunu ilave ediyoruz.
Çok büyük tencerem olmadığı için iki düdüklü tencereme buğdaylarımı 
paylaştırarak aşureme devam ettim.
Kayısı ve üzümleri beklettiğim suyu süzdüm
Ayrı bir tencerede kuru kayısılarımı çok az su ile biraz yumuşaması için pişirdim.
İçine çubuk tarçın ve karanfillerimi de ekledim.
Biraz yumuşayınca kuru üzümlerimide ekledim.
Buğdayların piştiğini kontrol edip, nohut ve kurufasulyemi ekledim.
10-15 dakika kaynattım.
Kayısı ve üzümlerimi ekledim. Çubuk tarçını içinden çıkarttım.
Diğer tarafta elmalarımı soyup, küp küp doğradım.
Portakalı rendeledim. Kuru eriklerimi küçük küçük doğradım.
Meyveleride aşureme atıyorum.
Aşuremiz bu arada kaynamaya devam ediyor, ara ara karıştırıyorum ki dibi tutmasın.
Koyulaşmaya başladı, güzel güzel portakal kokusu bütün mutfağa yayıldı:))
Şimdi bu sırada şekerimi de ilave ediyorum ve karıştırmaya devam ediyorum.
İki tencere olunca şeker ayarını da malzeme ayarı gibi göz kararı yapıyorum.
Biraz bir tencereye, biraz diğer tencereye....

Artık aşurem hazır aslında, sanki sulandı gibi oluyor...
Biraz kaynatıyorum ve 1 su bardağı sütümü de ekliyorum...
Süt rengini biraz açıyor o yüzden ekledim.
5 dakika daha kaynattım, karıştırdım ve ocağın altını kapattım.
Tencerelerin kapaklarını da kapattım ve 30 dakika kadar dinlendirdim.

Daha sonra kaselerime paylaştırdım.
Üzerini ceviz kırığı, nar, dolmalık fıstık ve kavrulmuş susam ile süsledim.
Aşure bekledikçe koyulaştı ve kıvamını aldı...
Susam kavurmamı sevgili blogger arkadaşım Vişnap önermişti,
iyi ki onu dinlemişim ve susam çok yakıştı ve tabii yiyenler tarafından çok beğenildi.:))

Aşurem fotoda görülen fincan ve kaselerin dışında  
5 kavanoz ve bir büyük kase olarak, burada birlikte güzel zaman geçirdiğimiz
arkadaşlarımızla paylaşıldı:)))
Allah kabul etsin, afiyetler olsun:)))



31 Ekim 2014 Cuma

ARPA ŞEHRİYELİ PİLAV



Herkesin bir pilav yapma usulü vardır. Ben kavurarak yapmayı biliyorum.
Annemden böyle gördüm, böyle devam ediyor.
Bazen çok güzel tutuyor bazen lapa gibi oluyor ama ben pilavı sevenlerdenim.
Her şekliyle.... :)))



Malzemeler
1 cupa büyük nescafe fincanı pirinç
Yarım çay bardağı arpa şehriye
1 yemek kaşığı dolusu tereyağ
1 kupa sıcak su
1 kupa sıcak tavuk suyu
1-2 yemek kaşığı kadar zeytinyağ
tuz

Yapılışı

Öncelikle pirincimizi bir güzel yıkayalım. Beyaz suyu bitene kadar yıkıyorum.
Pilav tenceremizde tereyağımızı eritelim. Arpa şehriyelerimizi ilave edelim.
Kısık ateşte tereyağımız yanmasın, arpa şehriyelerini kahverengi olana kadar kavuralım.
Zeytinyağımızı da ekleyelim ve yıkadığımız pirincimizi ekleyelim.
Kavurmaya devam edelim. Pirinç şeffaflaşana kadar kavuralım.
Tavuk suyunu ve normal suyu katıp, tuzunu ekleyelim. (tuz kendi damak tadınıza göre)
Önce yüksek ısıda daha sonra kısarak pilavımızı pişmeye bırakalım.
Suyunu çekene kadar bekleyelim ve ocağımızı kapatalım.
Tenceremizin üzerine  kağıt havlu koyup kapağını kapatalım.
Pilavımız demlenmesi için tenceremizi büyükçe bir beze saralım.

10-15 dakika sonra pilavımız servise hazır. Afiyet olsun...

ISPANAK KAVURMALI DÜRÜM






Malzemeler
1 paket ıspanak (500 gr)
1 orta boy soğan
1 domates
1-2 diş sarımsak
1-2 yemek kaşığı zeytinyağ
1 kırmızı kapya biber
tuz- karabiber



Yapılışı
Ispanaklarımızı poşette olsa bir güzel yıkayalım.
Ben sirkeli suda biraz bekletiyorum.
Süzülmesi için bir tarafa alalım.
Soğan,sarımsak,biber,domates malzemelerimizi yemekli doğrayalım.
Bir tencerede doğradığımız malzemeyi zeytinyağında biraz kavuralım.
Elimizle parçaladığımız ıspanağımızı da ilave edelim ve kısık ateşte pişmeye bırakalım.
Su ilavesi yapmıyorum, yeterince suyunu salıyor zaten. Tuz ve karabiberle tatlandıralım.
Suyunu biraz çekince yemeğimiz hazır.


Üzerine sarımsaklı yoğurtla yiyebiliceğimiz gibi lavaşla da  harika oluyor.
Biraz da üzerine beyaz peynir eh tamam işte... afiyet olsun...:)))







29 Ekim 2014 Çarşamba

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN






ATATÜRK'TEN SON MEKTUP
Siz beni hâlâ anlayamadınız,
Ve anlayamayacaksınız çağlarca da,
Hep tutturmuş "yıl 1919, Mayısın 19'u" diyorsunuz,
Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övünüyorsunuz.
Mustafa Kemal'i anlamak bu değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.
Bırakın o altın yaprağı artık,
Bırakın rahat etsin anılarda şehitler,
Siz bana neler yaptınız ondan haber verin,
Hakkından gelebildiniz mi yokluğun, sefaletin,
Mustafa Kemal'i anlamak yerinde saymak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.
Bana muştular getirin bir daha,
Uygar uluslara eşit yeni buluşlardan;
Kuru söz değil iş istiyorum sizden anladınız mı,
Uzaya Türk adını Atatürk kapsülüyle yazdınız mı,
Mustafa Kemal'i anlamak avunmak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil
Hâlâ o acıklı ağıtlar dudaklarınızda,
Hâlâ oturmuş 10 Kasımlarda bana ağlıyorsunuz,
Uyanın artık diyorum, uyanın, uyanın,
Uluslar, fethine çıkıyor uzak dünyaların.
Mustafa Kemal'i anlamak göz boyamak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil
Beni seviyorsanız eğer ve anlıyorsanız,
Laboratuvarlarda sabahlayın, kahvelerde değil,
Bilim ağartsın saçlarınızı, kitaplar,
Ancak böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar.
Mustafa Kemal'i anlamak ağlamak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.
Demokrasiyi getirmiştim size, özgürlüğü
Görüyorum ki hâlâ aynı yerdesiniz hiç
ilerlememiş;
Birbirinize düşmüşsünüz halka eğilmek
dururken,
Hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız
gülen,
Mustafa Kemal'i anlamak işitmek değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.
Arayı kapatmanızı istiyorum uygar uluslarla,
Bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla,
Bu vatan, bu canım vatan sizden çalışmak ister,
Paydos öğünmeye, paydos avunmaya, yeter,
yeter,
Mustafa Kemal'i anlamak aldatmak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.




29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...DİYEBİLENE.....